Çocuğa Tefekkür Etmeyi Esma-ül Hüsna İle Öğretebiliriz

cocuk-ordek

Tefekkür ya da çok yönlü düşünme yeteneği çocuğun zihin gelişimini de artıran önemli bir etken. Çocuk doğduğu andan itibaren 2 yaşa kadar zihin gelişimi inanılmaz bir hızla ilerliyor. 2-6 yaş arası zeka gelişimi ise “çocuğun altın çağı” olarak tanımlanıyor. Bu yaşlarda insani ve ahlaki değerlerle ilişkilendirilen ön beyinle diğer beyinler arasında bağlantılar kuruluyor.

Hayat boyu devam eden zihinsel gelişimi, her yeni gün beynin hipokampus (hafıza ve öğrenmenin gerçekleştiği bölge) bölümünde doğan yeni hücreler önemli derecede destekliyor. Kişi her an öğrenme, okuma süreci içindeyse günlük doğan bu hücreler kaybolmayıp yaşantısına devam ediyor. Zihni geliştiren okuma, yazma gibi çeşitli aktiviteler ihmal ediliyorsa bu siliniyor. Yeni doğan bebeklerin zihin yapısını gösteren fotoğraflar bu açıdan ilginçtir. Zihinsel aktiviteleri ahlaki değerlerle örüntüleme süreci 2-6 yaş döneminde hayati önem kazanıyor. Bu yaşlarda çocuk fıtri olarak din bilincine ihtiyaç duyuyor. Okul öncesi denilen bu dönemde kazandırılan dini ve ahlaki bilinç, Efendimiz’in (s.a.v) ifadesiyle taş üzerine kazınmış gibi çocuğun zihnine nakşoluyor.

Bunu da oku :  Tekne orucu nedir?

Çocuklar okul öncesi dönemde hem zihin gelişimi itibariyle hem de fıtri ihtiyaçlarından dolayı yoğun bir öğrenme ve etkileşim süreci içerisinde yaşıyorlar. Bu yaşlardaki çocuğun maneviyat eğitimi ve zihinsel faaliyetleri daha çok aile atmosferine bağlı olarak gelişiyor. Bu açıdan aile ortamının maneviyat iklimine sahip olması önemli. Doğruluk, erdem, iyi, kötü gibi ahlaki kavramlar bakımından olumlu ve olumsuz biçimlenmeler 0-6 yaşta meydana geliyor. Bu yaşlarda çocuklar çevredeki izlenimleri üzerinden öğreniyorlar her şeyi. Hayvanları, bitkileri, tabiat olaylarını ve çeşitli nesneleri ilgiyle izliyorlar. Bu yöntemleri kullanarak ebeveynler çocuklarının çok yönlü düşünmesini sağlamaya çalışırken onların ilgisini çeken nesne ve canlılar üzerinden kurgulamalar yaparak çocukları farklı kavramlar arasında bağlantılar kurmaya kolaylıkla sevk edebilirler. Burada ebeveynin işini kolaylaştıracak en önemli motifler, Allah’ın güzel isimleri olarak bildiğimiz “Esma-ül Hüsna” içerisindeki kavramlardır. Bunlar çocuğun da ilgisini çeker. Allah’ın (c.c) bize bildirilen isim ve sıfatları içerisinden çocuğun anlayabileceği kavramların seçilmesi ve çocuğun seviyesine uygun bir anlatımla hikayeleştirilmesi çocuk açısından zevkli bir zihin çalışması olur. Çocuğun düşünce ufkuna göre ayarlanan kavramlar onda merak, sevgi, merhamet gibi duyguları harekete geçirir.

Oyun, Hikaye, Dini Kıssalar, Resim, Şiir Ve İlahiler Yoluyla Tefekküre Yöneltmek Mümkün
Çocuğun zihinsel aktiviteleri oyun, hikaye, dini kıssalar, resim, şiir ve ilahi dinletme gibi onu yormayan ve eğlenceli gelen uyaranlar yoluyla gerçekleşebiliyor. Kimi otoriteler bu yöntemlerde kullanılan ve çocuğun ilgisini çeken materyalleri şöyle sınıflandırıyor: Tabiat olayları (yağmur, kar, mevsimler, gece-gündüz, ay, güneş vs.) hayvanlar. (kuşlar, böcekler, evcil hayvanlar vs.) bitkiler (çiçekler, ağaçlar vs.), peygamberler ve evliyalara, alimlere ait hikayeler…

Bunu da oku :  Çocuğumuza Namazı Sevdirmek

Çocuklar bitki, hayvan ve tabiat olaylarıyla alakalı hikayeleri hem somut hem de mantığa sığmayan geçişleriyle kendi dünyalarına yatkın buluyorlar. Aslında cansız varlıkların, oyuncakların ya da hayvanların gerçekte konuşamadığını 3-4 yaşlarından itibaren fark ediyorlar ancak, onları konuşturmak 5 yaş altı çocuğun daha ziyade hoşuna gidiyor. Bu unsurların oyun içerisinde konuşturulması, hikayeleştirilmesi çocuğun soyut fikirler geliştirme becerisi açısından da değer taşıyor. Mesela, karlı bir günde dışarıda yiyecek bulamayan bir kuştan bahsedilmesi anında ilgilerini çekiyor. Kuşa yem vermeyi içeren bir hikayeden başlayarak, gerçek hayatta yiyecek almaya yeterince parası olmayan kişilere yardım etmeye kadar ucunu açık tutabilirsiniz. Hikayenin sonu zor durumda kalanları zorluktan kurtarmaya çalışma fikrini de çocuğa düşündürmeli. Bu şekilde ebeveyn hem zihin jimnastiği yapmış hem dini açıdan “darda kalana yardım” duygusunu kazandırmaya zemin hazırlamış oluyor. (Mualla Selçuk / Çocuk Eğitiminde Dini Motifler) Ayrıca çocuğa, kendi atmosferinin dışındaki insanların dünyasıyla da empati yapma ufku kazandırılıyor. İyilikseverlik, müsamaha gibi kavram ve duygulardan haberdar olan çocuk, bu tür hikaye ve kıssalar yoluyla çevreye karşı sorumluluklarını da kavramaya çalışırken Allah’ın (c.c) bizim yapmamızdan hoşlandığı davranışları da öğrenir. Bu duygular onun ilerideki din eğitimi açısından önemli bir temel teşkil eder.
hanimcamuhabbet. wordpress.com

Visited 15 times, 1 visit(s) today

Benzer yazılar

Leave a Comment